Güney Afrika gezimizin en ama en güzel bölümünü oluşturan Cape Town'u unutmak mümkün değil...Cape Town pek de Afrika'dayım hissi vermeyen bir Avrupa şehri gibi...Batı Cape denilen bölgenin başkenti...Şehir temelde Hollanda ve daha sonra da Britanya sömürgesi olması nedeniyle Avrupa izleri taşıyan bir bölge...Çok keyifli bir şehir...Yaşamak isteyeceğiniz bir yer...Grubumuzun bu güzel geziye kattığı lezzetin de bunda payı büyüktür....Havası, yemekleri, temizliği açısından bilmeyenlere bir bilgi hepsi de gayet güzel....Rahatsızlık verecek bir durumla karşılaşacağınızı sanmıyorum.....Bölgenin Ümit Burnu'nın keşfinden itibaren Güney Afrika Cumhuriyeti oluşuna kadar olan tarihi epeyce uzun..O kısmını yazmadan geçeceğim.....Gezelim, görelim kısmına girersek;
Masa dağına çıkmak için verdiğimiz emek kendi başına bir hikayedir....Sanırım üç kez denedik ve olmadı...Masa dağı eğer çıkabilirseniz üzeri masa gibi düz olan bulutların arasında şahane manzarası olan , yukarda kafeleri ve manzarası ile ünlü bir dağ...Şehrin gururu gibi hemen her yerinden görünüyor ancak oraya çıkabilmeniz için önce uzunca teleferik kuyruğuna girmeniz gerek....Teleferik ancak hava şartları uygunsa çalışıyor...Eğer rüzgar varsa ki çoğunlukla var teleferik çalışmıyor....Hatta kuyrukta bekleyip son dakika hava değişimi nedeniyle geri dönmek zorunda kalabiliyorsunuz...Aramızda gruptan bağımsız olarak sabah 5 gibi kalkıp bunu başaranlar oldu ancak grup olarak 3 kez denememize rağmen topluca çıkamadık....Sorun değil Cape Town o kadar güzel bir şehir ki gezilecek, yapılacak o kadar çok şey var ki zaman nasıl akıyor anlamıyorsunuz....
Özellikle Simons Town'a bayıldım...Simons Town'a giderken yanlış hatırlamıyorsam dünyanın en tehlikeli sayılan yollarından biri olan daracak, uçurum kenarı ve kayalıkların arasından kısacık virajların olduğu bir yoldan geçtik...Ürkütücü olduğu kadar da şahane bir yol..Simons Town çok hoş mimarisi olan, gelir düzeyi yüksek beyaz afrikalıların yaşadığı sakin küçük bir kasaba ..Çok beğeneceksiniz....Boulders sahiline inip Penguenleri görmeden gelmeyiniz...Bizim gittiğimiz gün öyle bir rüzgar vardı ki kendi sesimizi duyamıyorduk ve zemindeki kum havalandıkça gözlerimizi açamadık ancak yine de çok güzeldi...
Waterfront da mutlak ziyaret edilmesi gereken yerlerden...Biz bir iki gece ve gündüz gittik...Nihayet Yeni yıla da Waterfront da girdik...Öylesine kalabalık oluyor ki, havai fişek gösterisi başlamadan dışarda yer alan köprüyü kaldırıyorlar ve insanlar hiç bir yere hareket edemiyor neredeyse...İşin bu kısmı beni biraz ürkütmüştü...Hem gündüzü hem gecesi güzel, her damak tadına uygun restoranlar, kafeler, mağazalar, müzik ne ararsanız bulacağınız yerlerin başında Waterfront....
Boo-kaap bölgesi Endonezya, Hindistan, Madagaskar gibi ülke müslümanlarının çoğunlukta olduğu rengarenk evlerin olduğu güzel yerlerden..Burayı da atlamayın....Fotoğraf için çok güzel bir yer bence....
Ümit burnu Atlas okyanusu ve Hint okyanusunun birleştiği yerde inanılmaz manzaraların olduğu bölge....Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden....Ümit burnu kalesine teleferikle veya yürüyerek çıkabilirsiniz.. Burada bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın...Bizi babunlar için uyarmışlardı, ben de sizlere hatırlatayım babunlar Güney Afrika'da her yerde karşınıza çıkabilirler..Ancak Ümit burnu gezisi esnasında neden uyardıklarına gerçekten şahit olduk...Öyle pek masum hayvanlar değiller...Çığlık atarak saldırıyorlar...Hiç çekinmiyorlar haberiniz olsun.....
Aslında Güney Afrika tarihi açısından çok zengin, Nelson Mandela'nın hapis hayatı yaşadığı Robben adasına gidemedik fakat bütün hikayeyi dinledik , gidebilirseniz Robben adası da görülmesi gereken yerlerden....Bu arada Cape Town Güney Afrika'nın en ucunda olduğundan yolu göze alamıyorsanız alın derim...Dünyanın en görülesi şehirleri arasındaymış....
Stellenbosch şarap bölgesi de neredeyse yarım gününüzü alacak güzel gezilerden....Şarap yapımı, yıllanması hakkında bol bol bilgilenip, çok güzel kocaman fıçıları göreceksiniz...Daha sonra hepsinin tadına bakıyorsunuz...Gerçekten alkolden pek anlamasam da güzel tadları ayırd edebildim...
Otelimizin önündeki masalarda otururken yanımıza yaklaşan ve hiç ama hiç yılmadan yiyecek ve para isteyen yoksulların yaşattığı heyecanlar ve hüzünler de dahil böyle bir geziyi başka hiç bir yerde yaşayacağımı şimdilik düşünmüyorum......Güney Afrika bütünüyle tekrarı mümkün olsa dediğim gezilerimden..Uçuşumuz başladığı andan itibaren her dakikasıyla değdi..Cape Town'un yeri ayrı tabii.....Yeni yerlerde buluşmak üzere :) aa unutmadan bölge aloe vera bölgesi olduğu için epeyce aleo vera kremi aldık pişman da olmadık....