13 Eylül 2020 Pazar

SUN CITY

 Gelelim Güney Afrika gezisinin eğlence ve heyecan dolu şehrine....Sun City mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden...Doğal güzellikleri, casinoları, parkları ve doğal ortamda göreceğiniz vahşi hayvanları ile Afrika'da olduğunuzu hissettirecek çok eğlenceli bir şehir....


Bizim kaldığımız otel konum itibariyle bütün bu güzelliklerin merkezinde idi...Açıkcası ben birkaç gün daha kalmayı isterdim.....Otelimiz gerçekten çok güzeldi...İçerde fotoğraf çekmek yasak olduğundan birkaç kaçak foto dışında çekemedim..


Sun City de ziyaret edilecek ilk nokta birkaç km mesafedeki Pilanesberg'deki ulusal parkı....Sabah kahvaltı öncesi erken saatlerde safari araçları ile gidiliyor....Açıkcası çok ama çok eğlenceli ve heyecanlı bir gün geçirdik.....Yerel rehberler mümkün olduğunca sessiz olmamız konusunda bizi uyardılar....Araçların üzeri açık olduğundan epeyce üşüdük ama değdi.....Doğal ortamda olduğunuzdan hangi hayvanları göreceğinizin garantısi yok...Ama mutlaka birkaç tanesini görüyorsunuz.....Züraafalar, fil, gergedan, zebra ve yüzlerce kuş.......Aslında gün boyu beklerseniz, dolaşırsanız aslan, kaplan hepsini görmek mümkün.....Sabah uykulu gözlerle , derin bir sessizlik ve doğal ortamda safari heyecanı bitince, görebileceğimiz kadarını gördükten sonra otele dönüp kahvaltı etmek ne mutluluk..



Aslan avı denilen tur için çok özel araçlara bindiriliyorsunuz.....aracın arkası açık ama dört tarafı kafes şeklinde demirlerle kapatılmış...Turistlerin ellerini araçtan dışarı çıkarması kesinlikle yasak....Biz tam da öğle yemeklerine denk gelmiştik.....Bir kamyonetle bu işi sürekli yapan kişiler aslanlara et getirdiler...Et kokusunu alan aslanlar zaten hemen araca doğru ilerliyorlar.....Nasıl bir koku anlatamam.....Kafesli safari araçlarının içinden epeyce bir süre izledik....Birbirleriyle kavga ederek aslanların öğle yemeklerini izlemek gerçekten ilginç....Parkın girişinde yavru aslanlarla da fotoğraf çekebilirsiniz....Her haliyle Sun City kesin görülmesi gerekenlerden.....

27 Ağustos 2020 Perşembe

CAPE TOWN

Güney Afrika gezimizin en ama en güzel bölümünü oluşturan Cape Town'u unutmak mümkün değil...Cape Town pek de Afrika'dayım hissi vermeyen bir Avrupa şehri gibi...Batı Cape denilen bölgenin başkenti...Şehir temelde Hollanda ve daha sonra da Britanya sömürgesi olması nedeniyle Avrupa izleri taşıyan bir bölge...Çok keyifli bir şehir...Yaşamak isteyeceğiniz bir yer...Grubumuzun bu güzel geziye kattığı lezzetin de bunda payı büyüktür....Havası, yemekleri, temizliği açısından bilmeyenlere bir bilgi hepsi de gayet güzel....Rahatsızlık verecek bir durumla karşılaşacağınızı sanmıyorum.....Bölgenin Ümit Burnu'nın keşfinden itibaren Güney Afrika Cumhuriyeti oluşuna kadar olan tarihi epeyce uzun..O kısmını yazmadan geçeceğim.....Gezelim, görelim kısmına girersek; 




Masa dağına çıkmak için verdiğimiz emek kendi başına bir hikayedir....Sanırım üç kez denedik ve olmadı...Masa dağı eğer çıkabilirseniz üzeri masa gibi düz olan bulutların arasında şahane manzarası olan , yukarda kafeleri ve manzarası ile ünlü bir dağ...Şehrin gururu gibi hemen her yerinden görünüyor ancak oraya çıkabilmeniz için önce uzunca teleferik kuyruğuna girmeniz gerek....Teleferik ancak hava şartları uygunsa çalışıyor...Eğer rüzgar varsa ki çoğunlukla var teleferik çalışmıyor....Hatta kuyrukta bekleyip son dakika hava değişimi nedeniyle geri dönmek zorunda kalabiliyorsunuz...Aramızda gruptan bağımsız olarak sabah 5 gibi kalkıp bunu başaranlar oldu ancak grup olarak 3 kez denememize rağmen topluca çıkamadık....Sorun değil Cape Town o kadar güzel bir şehir ki gezilecek, yapılacak o kadar çok şey var ki zaman nasıl akıyor anlamıyorsunuz....



Özellikle Simons Town'a bayıldım...Simons Town'a giderken yanlış hatırlamıyorsam dünyanın en tehlikeli sayılan yollarından biri olan daracak, uçurum kenarı ve kayalıkların arasından kısacık virajların olduğu bir yoldan geçtik...Ürkütücü olduğu kadar da şahane bir yol..Simons Town çok hoş mimarisi olan, gelir düzeyi yüksek beyaz afrikalıların yaşadığı sakin küçük bir kasaba ..Çok beğeneceksiniz....Boulders sahiline inip Penguenleri görmeden gelmeyiniz...Bizim gittiğimiz gün öyle bir rüzgar vardı ki kendi sesimizi duyamıyorduk ve zemindeki kum havalandıkça gözlerimizi açamadık ancak yine de çok güzeldi...





Waterfront da mutlak ziyaret edilmesi gereken yerlerden...Biz bir iki gece ve gündüz gittik...Nihayet Yeni yıla da Waterfront da girdik...Öylesine kalabalık oluyor ki, havai fişek gösterisi başlamadan dışarda yer alan köprüyü kaldırıyorlar ve insanlar hiç bir yere hareket edemiyor neredeyse...İşin bu kısmı beni biraz ürkütmüştü...Hem gündüzü hem gecesi güzel, her damak tadına uygun restoranlar, kafeler, mağazalar, müzik ne ararsanız bulacağınız yerlerin başında Waterfront....




Boo-kaap bölgesi Endonezya, Hindistan, Madagaskar gibi ülke müslümanlarının çoğunlukta olduğu rengarenk evlerin olduğu güzel yerlerden..Burayı da atlamayın....Fotoğraf için çok güzel bir yer bence....




Ümit burnu Atlas okyanusu ve Hint okyanusunun birleştiği yerde inanılmaz manzaraların olduğu bölge....Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden....Ümit burnu kalesine teleferikle veya yürüyerek çıkabilirsiniz.. Burada bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın...Bizi babunlar için uyarmışlardı, ben de sizlere hatırlatayım babunlar Güney Afrika'da her yerde karşınıza çıkabilirler..Ancak Ümit burnu gezisi esnasında neden uyardıklarına gerçekten şahit olduk...Öyle pek masum hayvanlar değiller...Çığlık atarak saldırıyorlar...Hiç çekinmiyorlar haberiniz olsun.....





Aslında Güney Afrika tarihi açısından çok zengin, Nelson Mandela'nın hapis hayatı yaşadığı Robben adasına gidemedik fakat bütün hikayeyi dinledik , gidebilirseniz Robben adası da görülmesi gereken yerlerden....Bu arada Cape Town Güney Afrika'nın en ucunda olduğundan yolu göze alamıyorsanız alın derim...Dünyanın en görülesi şehirleri arasındaymış....

Stellenbosch şarap bölgesi de neredeyse yarım gününüzü alacak güzel gezilerden....Şarap yapımı, yıllanması hakkında bol bol bilgilenip, çok güzel kocaman fıçıları göreceksiniz...Daha sonra hepsinin tadına bakıyorsunuz...Gerçekten alkolden pek anlamasam da güzel tadları ayırd edebildim...

Otelimizin önündeki masalarda otururken yanımıza yaklaşan ve hiç ama hiç yılmadan yiyecek ve para isteyen yoksulların yaşattığı heyecanlar ve hüzünler de dahil böyle bir geziyi başka hiç bir yerde yaşayacağımı şimdilik düşünmüyorum......Güney Afrika bütünüyle tekrarı mümkün olsa dediğim gezilerimden..Uçuşumuz başladığı andan itibaren her dakikasıyla değdi..Cape Town'un yeri ayrı tabii.....Yeni yerlerde buluşmak üzere :) aa unutmadan bölge aloe vera bölgesi olduğu için epeyce aleo vera kremi aldık pişman da olmadık....









25 Ağustos 2020 Salı

GÜNEY AFRİİİİİKAAAAA

Güney Afrika gezisi birçok gidenin tavsiyesi ile aklımın bir köşesindeydi...Bir pazar günü akşam yaklaşmıştı ki son dakika kararı ile, telefonla turu satın aldım....Tur 25 aralık 2019 gidişliydi...Yılbaşını da orada kutlayacaktık...Fakat Güney Afrika'ya ayak basana kadar ne kararsızlıklar, ne değişiklikler, ne güvensizlikler yaşadım anlatmayayım....Bu işte bir hayır var diyerek sonuna kadar 5 ay sabırla bekledim...Thy ile direk uçuşumuz, bir gün öncesine çekilerek Katar Havayolları olarak değiştirildi....Dolayısıyla uçuşumuz fazladan 4 saat daha uzadı iki kalkış iki iniş yaptık..Epey de sarsıntıyla gittik..Toplam 13 saatte lastik yere değdi...Allah'tan Katar havayolları çok iyi bir hava yolu ve uçaklarımız çok büyük, konforlu uçaklardı....Bir adet te iç hat uçuşu yapıyorsunuz ki o da gayet iyi bir uçuştu...








 Güney Afrika Cumhuriyetinin üç başkenti var....Para birimi Zar....Hala siyahların isyanlarda olduğu,
 beyazların neredeyse evlerinden çıkamadığı veya evlerini terketmek zorunda olduğu yıllanmış sorunların yaşandığı bölgeler, sokaklar var....Çok pahalı olduğunu düşünmedim...Fiyatlar makuldu... Yemek konusunda sorun yaşanacak bir ülke değil...Gayet leziz ve tanıdık tatlar bulmak mümkün...Dünya mutfağından da istediğiniz yiyecekleri bulabilirsiniz.....Oteller gayet temiz ve konforlu idi....

Peki değdi mi derseniz....Tek kelimeyle rüya gibiydi.....Johannesburg, Sun City, Cape Town, Ümit burnu ve dahası olmak üzere şahane bir geziydi.....Cape Town da 1085mt. yüksekliğindeki Masa Dağının uzaktan görüntüsü şahane...Fakat çıkmak şans işi....Uzunca kuyruklar var..Çok erkenden kuyruğa girmeniz gerekiyor....Teleferikle çıkılıyor...Dağın sürekli bulutlar içinde olması, sis ve rüzgar nedeniyle hava koşulları uygun değilse birkaç kez denemeniz gerekir....Biz çıkamadık...Yakınlarına kadar gidip fotoğraf çektik...Yine Cape Town'un bir ilçesi olan Langa bölgesini mutlaka ziyaret edin ancak rehbersiz gitmemenizi tavsiye ederim...Eski siyah afrika kasabasını gezerken göreceklerinize inanamiyacaksınız....Yoksulluk kelimesinin yetersiz olduğu bir yaşama şahitlik edeceksiniz....Lesedi köyünde afrika kültürüne ait epey bilgiyi canlandırmalarla yerinde alacaksınız....Lesedi köyü turun en renkli, keyifli bölümlerinden biri...Görülmesi gerekenler arasında...Ümit burnu  zahmetli olsa da görülesi gereken yerlerden...Muhteşem bir manzara 




Anlatilacak öyle cok detay ve güzellikler  var ki bütünüyle sizlerle paylasacagım...Takipte kalin...Güney afrika dönüşte kolayca unutulacak bir dünya degil....Gitmeden önce bilmezdim...dediler inanmadim....Şahane bir rüya her saniyesiyle...Ancak aralik 2019 dan bu yana vakit ayirip toparlayamadim....En kisa zamanda yazarim ve kendinizi orada bulursunuz belki....Sevgiyle ve valizlerinizle takipte olun 🙂🙂