7 Ekim 2016 Cuma

LAF OLA BERİ GELE...

sözünün bittiği,
gözünün görmek,
kulağının işitmek istemediği zaman,
bütün ruhunla içine açık,
dışına kapandığın zaman,
sevinçlerinin yoruma kapalı,
hüzünlerinin sana dokunamadığı,
bütün tehditlere gülüp geçtiğin,
hiç kimseye, hiç bir şeye
umut bağlamadığın zaman,
beklentisiz olmanın özgürlüğünü
keşfettiğin zaman, artık senin hayatın başlamış demektir...
incinmek, gücenmek ve beklenti gönül bağıdır...O bağ koptuğunda artık özgürsün...

bir bankta oturup, mevsim neyi sunduysa dakikalarca içine çek..yağmursa ıslan, güneşse ısın, soğuksa titre biraz...yaşlı ile yaşlan, çocukla çocuk ol, unut gitsin bütün sayıları...
sende kim ne görüyorsa bırak görsün , sorma bile, merak dahi etme...

gün olsun iki dirhem bir çekirdek, gün olsun yırtık mı çorabın, karıştı mı saçın başın, dağıldın mı , darman duman...kim sana zincir vuracakmış , sokaklar her halinle senin...dünya senin alanın..kalabalığı boşver...bulunduğun her yer senin için , senin her halin için sunulmuş kocaman  yeryüzü var ...

beklentisiz ol, kimsenin beklentisine de hizmet etme...karşındaki için yaptığın kalbinin istediği kadar olsun...

nezaketle sınırlama kendini...seni zorluyorsa öfkeni yaşa gitsin...nezaket vazgeçilmez parçansa zaten sınırlamaz seni...ancak her haline eşlik eder...gerektiğinde herkese tepeden değil de uzaktan bak ama yanında ol...
okudun bitti mi :) Ol da görelim....Laf ola beri gele, leyleğin ömrü lak lak ola, peynir gemisi laf ile yürüyorsa niye denemeyelim dimi ..............yürüsün... deneyelim.... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder