13 Ağustos 2014 Çarşamba

İSKANDİNAV MARTILARI BİLE BAŞKA



kıymetli blog severler;

henüz 26 ülke, 85 şehirlik bir seyehat günlüğüm var daha doğrusu oluşturmaya çalışıyorum..

yani hakikaten daha gidilecek çok yolum var....sadece aynı enerji, sağlık ve olmazsa olmaz bir miktar nakit gerekiyor...

sizlere 10 gün önce geldiğim geziden birkaç nokta aktarmak isterim;

yıllardır çok isteyip ertelediğim bir geziydi..iskandinavya ülkeleri, ve muhteşem fiyordlar...yorucu ama yorulmaya değer bir gezi...her akşam valiz toplayıp, başka bir şehre yola çıkıyorsunuz, yolculuk esnasında gördüğümüz manzaralar insana evet doğru yerdeyim hissi veriyor..dönmek istemeyecek kadar kaptırıyor insan kendini..hele fiyord gezisi, ki biz sadece iki büyük fiyordu görebildik, tek kelimeyle yaşadığımız dünyanın hala bunca güzelliklere sahip olmasına seviniyor insan...isveç,norveç,danimarka küçük ülkeler, nüfusları bizim istanbul şehri kadar ya var ya yok..belki bundan kaynaklanıyor, son derece temiz,düzenli,yeşil..bir sürü ayrıntı dikkatinizi çekiyor, iyisiyle kötüsüyle..grup duygusuyla hareket etmek açıkcası bu tür gezilerde insanı çok rahatsız etmiyor, aralarda kendi kendinize olacak vakitler yaratabiliyorsunuz, az da olsa...işte ben o anlardan birinde, kendine ve yön duygusuna aşırı güvenen biri olarak, biraz grup dışı fotoğraf çekmek istedim...ama öyle fazlaca uzaklaşmadan..ve öyle de oldu, çok uzağa gitmedim..birden yağmur başladı, fotoğraf makinam ıslanmasın diye çantama eğilmişken, bir mekanın giriş kapısına sığındın, birkaç dakika sonra, yağmur dindi, ben kapıdan çıktım, ve yürümeye başladım, o güzel sokakların rehaveti mi, ilk günün yorgunluğu mu, uykusuzluk mu, uçakta aldığım iki kadeh şarabın etkisi mi (ilaç niyetiyle içmeden uçamıyorum) ben yürüdükçe, kopenhag'dan ayrılıyorum hissine kapıldım, yürüdükçe yeni bir sokak, evet işte burası diye girdiğim onlarca sokak..nihayet rehberimiz aradı, onlar çoktan başka bir noktaya gitmişler..rehberimiz beni yıllardır orada yaşıyor olacak ki, garip bir yol tarifi verdi ve tabiki bulamadım..derken bir saat sonra ancak gruba ulaştım..cehennem gibi bir sıcakta saatlerce yürüdüm...ee malum biraz gerildim...ertesi gün panaromik şehir gezi yaparken gözlerime inanamadım, benim çok uzaklaştım, kayboldum dediğim nokta ile grubun bulunduğu nokta arasında 30 40 metrelik bir mesafe var...yağmurdan kaçmak için kapısına sığındığım binanın bir de arka kapısı var, ben o leyla gibi halimle ön kapıdan girip, arka kapıdan çıkmışım...

adresler konusunda kendinize güvenmeyin, mutlaka harita bulundurun, mutlaka rehberin telefon numarası, bir taksiyle anlaşabilecek kadar ingilizceniz olsun...otelinizin ismini bilmek yetmiyor, bazen aynı isimle birkaç otel olabiliyor, ismi ve mutlaka bulunduğu bölge, veya telefon numarası yazılı olarak yanınızda olsun...gittiğiniz ülkenin yerel parasından bir miktar bulundurun...ve girdiğiniz kapıların çıktığınız kapılarla aynı olduğundan emin olun...bu önemsiz gibi görünen detaylar bütün gezinizden çalabilir..fotoğraf makinanız için yedek sd kartlarınız olsun ve eğer kuzey bölgesine gidiyorsanız hava 40 derece bile olsa mutlaka bir yağmurluk veya şemsiyeniz olsun... yoksa şakır şakır yağmurda güvertede sırıl sıklam olabilirsiniz...bundan ayrıca keyif alıyorsanız benim gibi hiiiç sorun değil...

iskandinav ülkelerinde en büyük baş ağrısı, euro kabul etmedikleri gibi birbirlerinin paralarını da kabul etmiyorlar, yani; danimarka kronu, isveç kronu, norveç kronu ayrı ayrı alın, ayrıca bir miktar euro alın...her ülkenin parasını o ülke içinde tüketin...bunlar detaylar gibi gelmesin, bütün grup para şaşkınlığından yorgun düştük..o denli direniyorlar....norveç fiyordlarını görmenizi, mis gibi somonlarından tatmanızı tavsiye eder ve minnacık tecrübelerimin bir gün işe yarayacağını umut ederim....bol bol geziler..hayat gördükçe güzel.....aklınızda olsun Oslo dünyanın en pahalı ülkesi olarak açıklanmış...yani artık tokyo değil Oslo....sevgileeer
............












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder